Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Haziran, ekosistemin olanca gücüyle yeni bir yaşama kucak açtığı bir ay. Bakalım yaşananlar da öyle mi olmuş? Dünya Karıştı! planlar, saldırılar, ölümler, acı ve çoğu gereksiz kutlamalar. Vay sivillerin haline. ‘’Filler üstte tepişirken çimenler ezilirmiş’. Bu cümleyi artık pek çok konu için düşünebiliriz. 1 Haziran Dünya Süt Günüymüş. Sanırım’’ Süt İçemeyenler Günü’’ olarak değiştirilmesi, gerçekçi olur. Acaba yaklaşık 49-50 tl’dan dar gelirli bir aile, bu ürünü çocuklarına içirebiliyor mu? 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Trump’ın Sera Gazı kullanımına dönme kararından sonra yeni bir doğa katliamına daha adım atılmış oldu. Denizlerimizi Müsilaj kapladı, su havzalarının önemli bir kısmı, yazın kuruyacak durumda. Toprağın büyük bölümü zehirli atıkla yüklü. İklim Değişikliği hızla sürerken, umarsızlar diz boyu. Kontrolsüz atık salınımları süregelmekte. Küresel Güç Paylaşımları devrede. Artık savaş teknikleri de çok farklı ve hızlı. Nükleer santrallar ve sivil insanlar hedef alınıyor. Siber Saldırılara ve Yapay Zekaya dayalı nokta atışlar yapılıyor. Petrol yatakları, su kaynakları, ormanlar, yani tüm ekosistemler topluca yok ediliyor. Her gün daha kötüye evriliyor yaşamlar. Doğayı küstürenlerin, artık 5 Haziran ve benzeri günlerden söz etmeye hakları yok. Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü de bu kapsamda düşünülmeli. 26 Haziran Uyuşturucu ve Trafiği ile İlgili Mücadele Günü. Uluslararası Ticarette yer etmiş olan bu küresel sorun ürkütücü boyutta. Önümüzdeki aylar, orman yangınları süreci. Acaba önceki yıllardan çıkarılan derslerden sonra, ne gibi önlemler alındı? Yangın söndürme uçakları tedarik edildi mi, bilemiyoruz. Görüldüğü gibi 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde verilen üstten tutma olumlu yönlü mesajlar, günümüzde yaşananlara hiç uymuyor. Ülkemizin her karış verimli toprağı delik deşik. 3900 Maden arama başvurusu yapılmış ‘’ÇED gerekli değildir’’ denerek geçit verilmekte. Kaz dağları ve Terkoz Gölü gibi zengin ve değerli alanlar, gözden çıkarılmış gibi. Ayrıca 10 Milyon Ton Plastik Atığımız olduğu belirlenmiş. Karadeniz de sel felaketine yol açan doğal bozulmalar, heyelanlar devam etmekte. Toprak kayıyor, çünkü toprağı tutması gereken ağaçlar, amaç dışı kesilmekte. Şu Amik Ovasında neler olmadı ki. Hatay’ın Kumlu İlçesindeki Toprakların, %94.6’sı ova. %6.3’ü Plato. Ova üzerindeki Kırıkhan İlçesinin yüksekliği, 97m. Hitit Devletlerinden Pattin Krallığının Merkezi olan Kunalua burada imiş. Bir göl de var, ama
gereken değer verilmiyor. Reyhanlı Barajında da su kalmamış. Orman katliamları, can çekişen barajlar, hızlı nüfus artışı ve kirlilikler çoğu yerde kol geziyor. Ülkemizin üç tarafının denizlerle kaplı olması en önemli şanslarımızdan. Ama koruyamıyoruz. Mersin üniversitesi raporlarında deniz kirliliği de net biçimde ortaya konmuş. Serbest dalış rekortmeni şahika Ercümen, Prof.Dr. Mustafa Sarı ve Dalış Eğitmeni, Marmara denizi inceleme dalışlarında, özellikle Müsilajın diplerde kümeleşmiş olduğunu, kaygan sabun köpüğü görünümünde birleşerek organizmaların çoğaldığını; deniz canlılarının ekosistemini örterek nefessiz bıraktığını, ortaya koymuşlar. Torba Yasa’dan çıkan Zeytin ve Tarım anları ile ilgili Yönetmelik, İkiz köylülerin tepkisinden sonra 15 Haziran 2025’de geri çekilmiş. Bayram tatilinde: acı ve çile çeken aileler; et yemeyi unutan ve tatile çıkamayan emekliler; gençler, vicdanı olan her yurttaşı çok üzüyor. Aslında yazdıklarım, ay içinde sürekli duyduklarımızdı, sadece anımsatmak istedim. 20 Haziran’da, Kadıköy Fikirtepe’de cinayete kurban giden Menguzi’nin duruşması vardı. Çok da uzadı. Kayıpları geri getiremiyoruz. Adi suçlular her yerde kol geziyor.
Bu ay da depremler Marmara, Ege Kıyılarında ve ülkenin çoğu yerinde sürüp gidiyor. Muğla’da 5.8, Gökçe Ada da 4.2 Büyüklüğünde oldu. Deprem her alanda. Emeklilere verilen zamdan söz etmek istemiyorum. Durum ortada. Dünya ülkelerinde toplumsal muhalefet her geçen
gün artıyor. Özellikle ABD’deki yükseliş dikkat çekici. Ne yöne bakacağımızı şaşırmadık mı dostlar? Yine de siz siz olun, gelecek aya dek, kendinize mukayyet olun (sahip çıkın)
Teşekkürler
Teşekkürler