Aylardan Mart

Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu

Aylardan Mart, emeklilerin kurdelesi kesildi. ‘’Sona kalan dona kalır’’ derler ya. Ülkemizdeki 16 Milyon emekliye ‘’bütçemizde size verilecek para yok’’ dendi. Seçimlerden önceki bu son sözler, zor durumda olan emekçi büyüklere reva değildi. Yurttaşları, faturalarına yansıyan gereksiz TRT payı kesintileri de uzun süredir rahatsız etmekteydi. Suç duyurusu yapıldı. Ne iyi. Bakalım yasal sonuç ne olacak? Şubat’ın, Mart Ayı özelliklerini çalması da bir iklim kargaşasıydı. ‘’Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır’’ derlerdi eskiden.  Neyse ki kötü bir kış olmadı. Yaşanan enflasyon ortamında zaten yakılacak ne kazma; ne de kürek kalmıştı. Cemreler suya düşmeye başladı. Güneş yüzünü az da olsa gösteriyor. Etkinlikler ayındayız: Tiyatro, sinema, sergi ve konserler var ama biletler pahalı geliyor yoksul kesime. Bu nedenle Belediyelerin ücretsiz etkinliklerine daha çok ilgi var. Bilindiği gibi Yoğun bir politik atmosferdeyiz.   Rahatlayabilmek için 1 Nisan’ı iple çekiyoruz.  

8 Mart 2024’Dünya Kadınlar gününde, İstanbul’da da yoğun katılım vardı.’’Korkmuyoruz’’ sloganlarıyla yüründü.’’ Korkunun ecele faydası yok’’ keşke her birey bunu fark edebilse. 

Yine güne korkunç haberlerle uyanıyoruz. HER GÜN BİR KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2023 Raporuna göre yılda, 315 Kadın cinayeti, 248 Şüpheli kadın ölümü olmuş. 2022’de çocuk yaşında %78 Oranında kız çocuğu evlendirilmiş. OECD’nin 2019 Verilerine göre: Türkiye’de %38 Kadın, fiziksel ve cinsel şiddet görmüş. Bloomberg ‘’1.624.000 Kadının işsiz kaldığını; 2023’de ülkemizdeki milletvekili kadın aday sayısı oranının diğer ülkelerle yapılan sıralamada: %17 ile, son sırada yer aldığını’’ belirtiyor. Cumhuriyetin ilk Yıllarında, 1935’de Meclise 18 Kadın Millet Vekili girmiş. 28.Dönemde ise sadece 121 Kadın.  Temsil oranı %20.  KADER ‘’2020 Yılına dek 20 İlde hiç kadın milletvekili seçilmedi. Buralardaki kadınlar, karar mekanizmasına katılmadı. İş yerlerinde 5 Yöneticiden 4’ü erkek. Yüksek öğrenim gören kadın oranı %21.6’’ diyor, açıklamasında.  2024’deki BM Kadın Statüsü Komisyon Toplantısında, Panelistlerden Prof.Dr. Ayşe Akın, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinden söz ederken: özellikle yoksul kesimlerdeki kadınların sağlığının iyileştirilmesindeki önemi ayrıntılarıyla anlatmış. ‘’Kadının sağlık hakkını iyi kullanabilmesi gerektiğini; son 10 Yıldır paraya dayalı koruyucu yöntemlerin yoksul kadınlar için erişilemez olduğunu; sağlığı bozulan kadının, eğitim iş ve düşünce özgürlüğünü kullanamadığı için haklarının sınırlı kaldığını, bu durumun tam da kadına şiddet içerdiğini’’ belirtmiş. Ülkemizde Ataerkil aile yapısı devam ediyor. Böyle bir durumda siyasi tercihlerden, iyileştirme beklemek pek de olası görünmüyor.  Aynı toplantıda, Uluslararası Kadın Hakları Mücadelelerinde söz sahibi olan Prof. Dr. Şehnaz Kaymaz Bahçeci de ‘’Dünya genelinde 279 Milyon kadının yoksulluk çektiğini; İklim, ekonomik ve salgın krizlerinin çoğunlukla kadınların omuzlarında olduğunu; erkeklerin iş gücüne katılma oranı %73.44 iken; kadınlarınkinin %36.02 olduğunu; Dünya kadınlarının her gün, 16.4 Milyar Saat ücretsiz ev işi yaptığını’’ yani (görülmeyen emeği) dile getirmiş. Unutulmamalı ki: Her bir olumsuzluğa rağmen Kadın Hakları Mücadelesi gelişerek devam edecek. 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ÖNEMLİ BİR GÜNÜMÜZDÜ. COŞKUYLA KUTLADIK.  

21 Mart Dünya Ormancılar Günüydü. Her an maden arama, ranta açma yolunda ormanlar yok edilip betona; topraklar da çöle dönüştürülüyorsa, hangi ormancılık? diye sormalı.  Toprak ve iklim etüdü yapılmadan rasgele dikilen fidanlar, asırlık ağaçların yerini tutar mı? Mart’ın ilk haftasında Antalya’da taşkın ve hortum olayı yaşandı yine kayıplar vardı.  Toprak ana küstürülüyorsa, böyle sonuçlar beklenmeli. Tıp Bayramı da yine Mart Ayındaydı İyi de doktorlarımız nerede? O güzel insanlar ülkemize döndüğünde, gerçek anlamda Tıp Bayramı kutlanabilir, diye düşünüyoruz. Akbelen Ormanlarıyla ilgili yasal durdurma işlemi, toplumsal tepkinin işe yaradığını gösteriyor.  Bakalım ‘’ Aylardan Nisan’’da neler yaşanacak?