Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Dünyada yaklaşık 40.000 Balık türü olduğu bilinen canlı kaynağı denizler, aynı zamanda diğer canlıların da besin deposu. Sanayi tesislerinin denize filtresiz akıttığı kimyasallar; evsel atıklar; plastik atıklar; av yasaklarına uymama ve deniz suyunun ısı değişikliği, iklim krizini tetikliyor. Her canlının yaşam hakkı olduğunun hala bilinmemesi, utanç verici. İnsan eliyle yapılan kirlilikler, her geçen gün denizlerin doğal ekosistemini bozuyor. Böylece balık sayısı azalıp, türleri yok oluyor. Kumsallara bırakılan poşet poşet atıklar, toprakta ve suda yıllarca erimeyen diğer plastik maddeler, dalgalarla sınır tanımayan denizlere, okyanuslara dek yayılıyor.
Bu duruma neden olan kişilere, farkında olan toplum bireyleri tarafından yılmadan uyarı yapmayı sürdürmekte yarar var. Aksi halde başımıza gelecekleri düşünmek bile istemeyiz. Bilindiği gibi o güzelim Marmara Denizindeki Müsilaj kendiliğinden oluşmadı. Ne yazık ki yine yaz aylarında kirliliklerle çoğalan zehirli deniz anaları da bazı sahillerde sıklıkla görülmekte. Buna rağmen denizlerimizde hala özgün canlı varlıklar barınabiliyor. Yazımda sadece 3 Sevimli deniz canlısından örnek vereceğim. Çoğumuz iyi biliriz ki, Marmara denizindeki sevimli Yunus gruplarının seyrine doyum olmaz. Onların özellikleri epeyce ilginç. Dünyada 40’dan fazla Yunus türü var. En bilineni Afalina. Yavru Yunuslar anneleriyle iki yıl birlikte yaşıyor. Aerodinamik ve 1-4 Metre uzunluğunda gövdelere sahipler. Solunumlarını akciğerleriyle yapıyorlar. Bu da suda uzun ve hızlı seyahat etmelerini sağlıyor. Su içindeki atraksiyonları, son derece dikkat çekici. Sevimli ve zekiler. Küçük deniz hayvanlarıyla besleniyorlar. Etoburlar ve dişleri epeyce kuvvetli. Araştırmacılar: Genetik yapılarının insanlara benzediğini; hafızalarının güçlü ve görüş mesafelerinin de yaklaşık 300 derece olduğunu; aynada kendilerini tanıyabildiklerini, açıklıyorlar. Aynaya bakan bir Yunus’un neler hissettiğini doğrusu merak ediyorum. Memelilerden olan bu deniz canlıları, özgür yaşamayı seviyor. Yaklaşık 25-30 Yıl ömürleri var. Ancak nesilleri hızla tükenmekte. Oceanik Preservation Society verilerine göre: San Atanio’daki Sea World Deniz Parkında, esaret altında kalan bir Yunus yaşının 4 Yıla kadar indiği, ortaya çıktı. Bu nedenle de hayvan severler haklı olarak esaret parklarına karşı çıkıyorlar. Sandiego’daki Se World’un: 25 Yıl’da 24 Yunus’un sadece zatürreden öldüğünü açıklaması, çok üzücü.
Okyanuslarda yaşayan Balinalar, ne yazık ki büyük bir felaketle karşı karşıya. Bazı sanatçılar da hassasiyet ve düşüncelerini, eserlerine yansıtıyorlar. İzmir’de yaşayan Çevreci Heykeltraş ve Ressam Zeynep Atik, sergisini bu konuyla bütünlemiş. Balinaların ölümüyle ilgili üzüntü içinde ‘’Mikro Plastik yiyen bir Balinanın karnından Endonezya’da Mart Ayında plastik torba terlik vb. gibi 115 plastik madde çıktı. Hem hayvanlar ölüyor hem de Mikroplastik bu maddeler besin zinciriyle insanlara geçiyor. Ayrıca plastiklerin kısırlığa yol açtığı da biliniyor. Avrupa’da plastik kullanımı yasaklandı. Böyle giderse 2040 Yılında 1.300 Milyar Ton plastiğin kara ve denizlerimizi kaplayacağı tahmin ediliyor. Herkesin bu uyarıyı hissedip plastik kullanmaması gerek. Sorunla ilgili olarak torunlarımız adına farkındalık yaratmak istiyorum’’ diyor ve kişisel sergisinde duygularını yapıtlarıyla ortaya koyuyor.
Nesli tükenen ve koruma altına alınan sevimli Deniz Kaplumbağalarından da yeri gelmişken söz edelim. Bir seferde yaklaşık 100 yumurta bırakan Deniz kaplumbağaları, bunları gece açtıkları kumsallara gömüyorlar. Buradan yaşama adımlarını atan yavruların, bacakları kürek biçiminde ve yüzebiliyorlar. En önemli barınma alanları Meksika körfezi. Yedi türü olduğu biliniyor. Bunlardan 5 Türü Akdeniz kumsallarında yaşamlarını sürdürüyor. Ne güzel ki, doğa severler tarafından korunuyorlar. Ülkemizde, İribaş Deniz Kaplumbağası (Caretta Caretta) ve Yeşil Deniz Kaplumbağaları yuvalanıyor. Yavruların kumsaldan çıkışları görmeye değer.
Bu can dostlarımızın dili yok ama hakları var. Saygı göstermeli ve korumaya devam etmeliyiz.
Denizlerimizde birsürü canlı balık türleri yaşamaktadır. Denize atılan, plastik, poşet vs. gibi şeyler, canlıların, üremesine mani olmaktadır. Balıklar vs. ölmektedir.Bu canlıları korumalıyız.Denizlerimizi temiz tutmalıyız.
Gene çok dolu, aydınlatıcı, bilinçlendirici, arkasında yoğun bir çalışmanın olduğu bir yazı. Kalemine yüreğine sağlık Ne kadar önemli bir konuya değinmişsin. Doğa nın ilelebet bize hizmet edeceğini düşünerek savruk davranmak ne büyük bir cahillik.