Aylardan Ocak
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Yeni yılın ilk ayındayız. Islak Moda sokaklarında şemsiyemi açmış yürüyorum. Ayaz var. Bulutlu ve ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Yeni yılın ilk ayındayız. Islak Moda sokaklarında şemsiyemi açmış yürüyorum. Ayaz var. Bulutlu ve ...
Bellek Kadıköy Dönem Başkanı Ayşen ERTE 1960 yılında İstanbul’da doğdu. 1983 yılında M. Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi-Resim Bölümü’nden mezun oldu. ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Eğer dar gelirli bir yurttaş, başını sokacak bir evin sahibi ya da kiracısıysa; daire ...
Bellek Kadıköy Dönem Başkanı Ayşen ERTE Bilge Koloğlu Ankara’da doğdu. Babası 28 yıl boyunca milletvekili olarak görev yapan ve tüm ...
Bellek Kadıköy Dönem Başkanı Ayşen ERTE İstanbul’da doğan Aygun Tuğay, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Yılbaşı, insanların yıl boyunca yaşadığı yoğun günlerin stresini atıp yeni yıla mutlu ve umutla ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Yaşam doğaçlamasını ayda bir, bulunduğum pencereden paylaşmasam olmaz. Öyle inanıyorum ki, dertleşmek çoğumuza iyi gelecek. ...
Özgün Baskı Resim ve Ekslibris Sanatçısı Ayşen ERTE'nin bölümünden. Bellek Kadıköy Dönem Başkanı olan Ayşen ERTE'nin de bulunduğu Sanatın Kadınları ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu Yeni yakıt elde etme yollarını arayan ülkeler, değişik yöntemler üzerinde yoğun deney ve çalışmalar yapıyorlar. Bu yönde geliştirilen projeler kapsamında büyük şirketlerin karlarını yükseltmeleri onların, olmazsa olmazlarındandır. Breziya ve Amerika Birleşik Devletlerinin, Etonolendüstrilerini kurması ve ardından Avrupa Birliği’nin de onlara yetişmeye çalışması ile yakıt elde etmek üzere, bazı tarım ülkelerinin verimli toprakları ve ham madde üretimleri üzerine, çalışmalar başlatıldı. Mısır, soya, kanola, hurma gibi gıda ham maddelerinden yakıt ...
Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu 1950’li Yılları anımsıyorumda, günümüze görehaberleşme araçları epeyce kısıtlıydı. Telgraf ve çevirmeli telefonla ama en çok da mektuplaşarak iletişim kurmak, çoğu kişi için önemliydi. Kağıdın üzerinde gezdirilen dolma kalemin ucundan: düşünceler, özlemler, derin duygular yayılırdı. Mahallelerde kasketive meşin sırt çantasıyla dağıtıma çıkan postacı yolu gözlenir: ya da ılık havası, pul, kağıt ve ambalaj kokusuyla harmanlanan postahanelerin yolu tutulurdu. Zarflar açıldığında da: ohhh dedirten rahatlamalar; öfkeli mırıldanmalar, kısacası keder ve sevinçler: yüzlere yansıyan ifadelerin dışa vurumundan anlaşılırdı. Gizemli zarfların içinden neler çıkmazdı ki: bir kuru yaprak, bir şiir, saman kağıdın üstüne kazınan bir kaç can alıcı cümle, hayaller. Tabi bunların tersi de olurdu: ayrılıkacısı ya da ...