Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Bilişim teknolojisinde o denli hızlı değişimler oluyor ki. Bir araştırmacı olarak, izlemeye bile yetişemediğimi kabul ediyorum.
Bu işi sürükleyen dev firmalar, gelişmeler, sorun ve kuşkular, ulusal, uluslararası toplantılar ve önlemler ile ilgili bilgilerden, önceki yazılarımda söz etmiştim.
Yeni edindiklerimi de zaman zaman elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.
İnsan modellemesi robotlar artık, onların yapabildiği her konuyu, yüklenen bilgilerle yerine getiriyor. Veriler, doğru olduğu kadar yanlış ve yanlı da olsa o, aldığı kadarını kendi mantığı ile mutlaka devreye sokuyor.
Robotlar: 7-24 çalışıp asla yorulmuyorlar. İnsan zihninden daha hızlı çalışıyorlar. Yanlış yapma riskleri yok. Şimdilik 100 Trilyon parametre ile çalışıyorlar. Yeni meslek dalları da ortaya çıkabiliyor. Akademik konularda yorumlar yapıyorlar. Her bir insan dilini iyi kullanıyorlar. Sohbet edebiliyorlar. Pek çok meslekte çalışanın yerini alabiliyorlar. Soru, cevap, çeviri ve ödev yapma, roman yazma, niteliklerine sahipler. Ne var ki robotlar da şimdiye dek erkek dili ile üretildi. Empati kuramıyorlar ve insan gibi duyguları yok. Önemli sorular şunlar: Robotlar, insan zihninden bağımsız olabilir mi? İlerde verilen bilgiler ve işlem yaptırma programlarıyla kendiliğinden insan iradesini saf dışı edebilir mi? İstem dışı işlemleri, dünyanın sonunu getirmeye kadar vardırabilir mi? Peki bu durumlarda, dünyalıların denetimi nasıl olacak ya da yeterli olabilecek mi? Çok fonksiyonlu robotlar, İnsan iş gücünün yerini aldığında, bilişim teknolojisi çalışanları dışındaki işsizler ordusu ve onların geçim durumları ne olacak?
Bu yaz Bahreyn’de yaşayan bir dostumla görüştüm. Bu konu açıldı. Oradaki robotların güncel yaşamdaki yerinden söz etti. Merak edip dünya basınından araştırdım. En çok ilgimi çeken de kralın koruma robotu oldu. Bilgiler aynen şöyle:
6 Dil bilen koruma robotu: kıralı kurtarabilir, kalabalıktan uzaklaştırabilir, fiziksel olarak savaşabilir, kovalayabilir, ateş edebilir. Bir elektrikli lazer, bir dizi kızılötesi kamerayla zenginleştirilmiş bilinmeyen bir kamera sistemine ve 1.050 kişiyi idare etmeye yetecek kadar cephaneye sahip. 3 Gizli makinalı tüfek ve lazer güdümlü keskin nişancı makinalı tüfeğiyle donanmış. Ayrıca ilaç ve su içeriyor. Söz konusu güvenlik görevlisi, yaklaşık 7,4 Milyon Dolar’a mal olmuş. Alışıla gelen koruma sitemiyle, böyle donanımlı bir robotun ekonomik maliyeti kıyaslanmalı. Ayrıca Bahreyn’deki alışveriş merkezlerinde önceden çalışanların yerini, çok işlevli hizmet verebilen robotlar alıyormuş. Bunlar oradaki yaşamların bir parçası olmuş. Örneğin kafelerde, kim ne tür kahve istiyorsa, büyük bir beceriyle onu hazırlayıp kısa sürede kusursuz sunan akıllı robotların yer alması ilgi çeker olmuş. Müşterinin yapacağı iş, sadece istenen kahve butonuna basmak. Gerçekten de Bahreyn’de olduğu gibi pek çok ülkede yoğun bir öne çıkma çabası, hatta yarışı sürüyor. Robotik çalışma yoğunluğu yarışında dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alan ülkeler sırasıyla Çin, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Almanya, Tayvan, İtalya, Fransa. 2020 Yılında 10 Bin çalışan başına 918 Ünite ve yüksek teknoloji yoğunluğu ile de yer alan Singapur’dan da söz ediliyor.
İnsan eli ve zekasıyla donatılıp ve ortaya çıkan ürünleri anında işaret eden bu işin devleri, robotların da bir ruhu vardır, dese de buna inanmak olası değil.
2018’de Zhejlang Eyaletinde Kiwuzhend’de gerçekleştirilen Dünya İnternet Konferansında haber sunan robot Spiker Şinhua, dünya’ya tanıtıldı. Çoğumuz da televizyonlardan izledik sanırım. Kadın robotun hareketleri, mimikleri, doğal görünüyordu. Hiç diksiyon ve vurgu hatası da yapmadı. Geliştirilmiş bir robot, acı haber verirken, bunu mimikleriyle ortaya
koyabilir. Göz yaşı dökmesi de sağlanır. Ancak gelecekte: his, duygu, düşünme, dokunma gibi sadece canlılarda var olan bazı niteliklere ulaşılması zor görünüyor.