Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Güneş sistemindeki gezegenler arasında güneşe en yakın olanlardan 4.üncüsü Mars. Yüzey rengi nedeniyle ona kızıl Gezegen de deniyor. Bugün kurak ve soğuk olsa da bir zamanlar tıpkı dünya gibi yaşama elverişli koşullara sahip olduğu yönünde bilimsel pek çok veri olduğu belirtiliyor. Dr. Mahir E. Ocak “Her iki gezegenin de Fiziksel ve Jeolojik özellikleri bilim insanları tarafından karşılaştırılıyor. Buna göre Dünyamız, yavaş da olsa yaşama elverişli bölgesinin dışına çıkmakta. Bu nedenle belki de Mars yaşanacak boyuta gelebilecek” diyor. NASA Bilim insanlarından JCS Kozmo Kimyacısı Justin Simon, Mars’ın başlangıçtaki Hidrojen İzotopik bileşiminin Dünyaya benzer olduğunu ortaya koydu. Ayrıca Marsta da 4 Mevsim yaşanıyor. Mars ve Dünyanın zaman ölçümü aynı, gibi 10 benzerlik de tespit edilmiş. Ayrıca NASA “2025’deki Raporunda Güneş sisteminde spiral bir yapı keşfedildiğini ve bu durumu, Uluslararası Uzay İstasyonunun desteklemekte olduğunu” belirtmekte.
Bilindiği gibi Gezegenimizin içi, çok gizemli bir yer. Çekirdek dünyanın yaklaşık 6500 Kilometre uzağında. Bu sırları çözme araştırmaları esnasında dalga hareketlerinin, nasıl bir materiyal içinde ilerlediği görülüyor. 1991 ve 2023 Yılları arasında aynı konumda gerçekleşen depremin sismik dalga düzeyleri incelenirken. Bu çalışma, iç çekirdeğin nasıl değiştiğinin anlaşılmasına yardımcı olmuş. Nature Geoscience Bilim dergisinde yayımlanan BBC İklim ve Bilim Muhabiri Georgina Rannard’ın, 15 Şubat 2025 Tarihli yazısı son derece ilginçti. 2010’da Bir grup bilim insanının aslında dünyanın İç Çekirdeği’nin neden dünyanın dönüş hızının altında yavaşlayıp, yeniden hızlandığını araştırırken ortaya başka bilimsel düşüncelere vardığı anlatılıyordu. Buna göre
20 Yıl içinde dünyanın iç çekirdeğinin şekil değiştireceği düşünülüyor. Araştırma Yöneticisi Prof. John Vidale “İç çekirdeğin küre şeklinde olduğunu, ancak bazı noktalarda kenarlarının yüksekliği 100 Metre veya daha fazla deforme olabileceğini, Çekirdeğin ürettiği manyetik alan ile yer yüzündeki yaşamın, güneşin radyasyonuyla yanmasını engellediği için gezegenimizin kalbini oluşturduğunu; iç çekirdeğin sıvı olan dış çekirdekten ve gezegenin geri kalanından bağımsız döndüğünü” savunuyor. “Bu hareket olmadan, dünya ölür ve Milyarlarca yıl önce manyetik alanını kaybeden çorak Mars’a dönüşebilir” diyor. Söz konusu açıklama, dünyanın çekirdeğinin nasıl işlediğini ve gezegeni koruyan manyetik alanı ve bunun zayıflayıp durma ihtimalini anlamak için çok önemli. John Vidale, merak ve araştırmalara rağmen hala belirsizliklerin hala tam olarak çözülemediğinin de altını çiziyor.Evrendeki yapılanma ve hareket döngüsü içinde yer alan dünyanın da sistem kuramı var.Bu da ekolojik bakış açısının sosyolojik boyutunu ele almakta. Ayrıca Sibernetik disiplin, canlılardaki kontrol ve iletişim boyutuyla kaynak, yine ekosistemde bulmaktadır. Zincirleme Hareket eden ekosistemin bozulması evrendeki diğer zincirleri de alt üst edebiliyor. Bu durumunda ‘’Ey insanoğlu kendine gel demek gerekir ama kim bilir, belki de bazıları huzuru orada bulacağına inanıyordur.
