Bellek Kadıköy
  • Anasayfa
  • Bellek Kadıköy Hakkında
    • BELLEK – KADIKÖY
  • Blog Yazıları
    • Sosyal Çevre
    • Doğal Ve Mimari Çevre
    • Kültür Ve Sanat
  • Fotoğraf Albümleri
  • İletişim Bilgileri
No Result
View All Result
Bellek Kadıköy
  • Anasayfa
  • Bellek Kadıköy Hakkında
    • BELLEK – KADIKÖY
  • Blog Yazıları
    • Sosyal Çevre
    • Doğal Ve Mimari Çevre
    • Kültür Ve Sanat
  • Fotoğraf Albümleri
  • İletişim Bilgileri
No Result
View All Result
Bellek Kadıköy
No Result
View All Result
Home Blog Yazıları Kültür Ve Sanat

Sömürgecilik Konferansları  

by adminoad136
Ekim 11, 2022
0 0

Türksen BAŞER KAFAOĞLU / BELLEK-KADIKÖY

Sömürü,  yaşamsal her alanda yer bulabilen ve geniş anlamlar içeren bir sözcük.

Daha çok dayatmalarla çıkar sağlamak anlamında: doğa, ülkeler,toplumlar, aileler arası, aile içi  ve ırk,cins din, dil, kadın, etnik yapı sömürüleri gibi, daha da genişleyebilen boyutlarda  tanım ve olgular içermekte.  Duygu sömürüsü de, taraflardan birinin  gücünü, pervasızca başka birinin  hassasiyeti üzerinden kullanıp,  yarar sağlaması olarak oldukça yaygın.  Kısacası tek bir sözcük kapsamındaki bu saydığımız, istenmeyen durumlar, her alanda ve farklı boyutlarda yaşanmakta.

Global anlamıyla düşünüldüğünde, dünya üzerine kabus gibi çöken  sömürü olgusu: kollektif, planlı hareket ve pazarlıklar içerir.  Öyle ki bu durum, politik, jeopolitik, stratejik,  ekonomik, demografik vb. gibi,  gelişmiş ülkelerin gelecekte daha da güçlü olmalarını hedefleyen  çıkar çalışmalarıyla açığa çıkıverir.       

Son yıllarda da, sıklıkla ve üzülerek izlediğimiz, siyasi  tercihli şekillenmeler, çoğu dünya  halkları ve onların çocukları için karanlık  ve belirsiz tablolar oluşturmakta.  Dünya’daki batılı ülkeler daha zengin olma istemiyle ve sistemli bir  şekilde gerçekleştirdikleri,  sömürgeleştirme konferansları başlatarak, tarihe kara bir  damga vurmakta gecikmemişler. Nasıl mı?  Değerli yazar yılmaz Erdin’in “Dünya Hala Büyük Yaşam Hala Küçük” adlı kitabında yer alan, bu yöndeki  kısa bilgiler, son yıllarda yaşanan dünya payalaşım hareketliliğinin gelişmiş bir yansıması gibi çıkmakta karşımıza. 1884’lerden bu yana güçlü batılı devletler, yer altı ve yer üstü zenginliği, ucuz işçiliği olan, atıklara hayır diyemeyen,  ekonomisi iyi gitmeyen ülkeler üzerinde, hummalı  araştırma,  planlanma ve pazarlıklar yapma yolunda ilerlemekteler. Ne yazık ki, çoğu pazarlıktan, ülkelerdeki halkların haberleri de olamıyor

1884 de Almanya  Devlet Başkanı  Otto Von Bismarck’ın girişimi ve  Portekiz’in isteği ile büyük batılı devletlerin Afrika topraklarını paylaşmak üzere, toplantı yapmasıyla başladı.  Almanya’nın hedefi,  gücünü artırmaktı.  Söz konusu durum, büyük dünya şirketlerinin, ucuz işçilikden yararlanma anlamında işine geliyordu. Bu hususta  İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Portekiz, İspanya Amarika Birleşik Devletleri, Danimarka, Avusturya,  Macaristan gibi batılı ülkeler de aynı düşüncelerle: bu yönde  bağlayıcı bir yasa çıkarılmasını istiyorlardı. Zaten milliyetçi isyanların ve işçi ölümlerinin artışı da  yeni  bir düzenleme gerektirmişti.  iştah kabartan Zirveye, çıkarı olan 14 ülke katıldı ve sonrasında da konferansların  ardı arkası kesilmedi.

1914’de yine bir araya gelen ülkeler, önce Afrika’yı aralarında paylaştılar. Bazılarının burada  daha önceden yasal sahiplikleri de vardı. Kıta, bu ülkelerce 50 ayrı düzensiz ülkeye ayrıldı. Hatta bazı yerlerde bunların  bölünmelerinin,  etnik savaşlara neden olduğu da biliniyor. Örneğin Liberya’daki  köyün  bir kısmı İngiliz bir kısmı da Fransız idare bölgesinde kalmıştı.  Afrika halkının protesto gücü  orantısız olduğu için, batılılara  yetmedi tabi.  

Son aylarda da İran’lı kadınların haklarıni yeniden kazanmak için yaptıkları direniş ve verdikleri  büyük kayıplar; kadın cinayetleri; ülkeler arası  korkunç savaşlar; “vahşi doğada bizi açlığa terk etmeyin ” der gibi, gözlerimizin taa içine bakıp yakaran kedi ve köpeklerin doyumsuz bakışları da,  evren içindeki küçük sade yaşamların ve  daha çok bencil doyumsuzların, büyük resmini, değişmeyen acı derinlikleriyle ortaya koymuyor mu?

Türksen Başer Kafaoğlu

Tags: bağdat caddesiDoğal Ve Mimari Çevrehaldun tanerkadiköy iskelekadıköy belediyesikadıköy bellekkadıköy boğakadıköy lifeKültür Ve SanatSosyal Çevre
ShareTweetPin
Previous Post

İSTANBUL VE ÜSKÜDAR RESSAMI

Next Post

Profesör Tülin ONAT

adminoad136

adminoad136

Next Post

Profesör Tülin ONAT

Aylardan Ekim

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Bellek Kadıköy Hakkında
    • BELLEK – KADIKÖY
  • Blog Yazıları
    • Sosyal Çevre
    • Doğal Ve Mimari Çevre
    • Kültür Ve Sanat
  • Fotoğraf Albümleri
  • İletişim Bilgileri

© 2025 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In