11 Kasım 2021 tarihli BBC Türkçe haberlerinden alınan bilgiye göre ABD ve Çin’de, on yıl sonra ilk kez bir araya gelerek, iklim krizi konusundaki işbirliklerini artırmaya karar verdiler. Bu sürpriz durum, Glasgow da devam eden, cop -26 da açıklandı. Her iki taraf da Paris Anlaşmasında belirlenen “küresel ısınmayı 1.5 dereceyle, sınırlandırma” hedefine ulaşmak için birlikte çalışma kararı aldılar.
Söz konusu bu dev iki ülke, bilindiği gibi kirli teknolojileri, önlem almamaları ve yıllardır sürdürdükleri Karbon salınımlarıyla, iklim krizini yaratanlar listesinde en başta yer almaktaydı. Böylece, ekosisteme ve insanlığa karşı suç işleniyordu.
Fosil yakıt devlerinin, doğayı kirleterek yıllardır, küresel ısınmayı olumsuz etkilediği bilinse de, “Çok Uluslu Şirketler” kullandıkları yeşil görünümlü reklamlarıyla, şimdiye dek sermayelerine sermaye kattılar. Artık dünya insanları, onların sağlıklı yaşamı koruyormuş gibi çevrecilik tasladıkları iki yüzlü tavırlarını ortaya çıkarmak üzere, davalar açarak, hem yerküremize hem de insanlığa yapılan haksızlıkların önüne geçme farkındalığı ile mücadele veriyorlar. Bu yöndeki olumlu toplumsal gelişmelerden biri de: ABD de, Massachusetts eyaletinin Petrol devi Exxon Mobil’e açtığı dava. Burada özellikle dikkat çekmek istediğim husus; davayı tüketiciler adına yasalardan yararlanarak açan tarafın eyalet yönetimi olması. “Davacı taraf; yıllar boyunca, iklim krizini bildikleri halde, tüketicilere, çevreyi kirletmediklerini anlatanların, reklamlarla da kandırdıkları halka, yalan söyleyerek suç işledikleri ve bu yönde, bazı belgelere de sahip olunduğu, bu gerekçe ve belgelerin mahkemeye sunulacağını” belirtiyor. Böylece dünyada ilk kez dev bir fosil yakıt şirketi, kamuoyunu yanıltmaktan yargılanmış olacak. Şayet dava kazanılırsa, dünya insanlarına emsal gösterilebileceği gibi, iklim krizine de olumlu katkı yapılmış olacak. Tabi ABD’nin dev gaz şirketinin, bundan sonrası için küresel ısınmayı azaltma yönünde ilginç hayalleri de varmış. Yosundan yakıt üretme gibi yeni enerji kaynaklarına yönelmeyi düşündüklerini, böylece bu yakıtların, uçaklarda ve gemilerde kullanılmasını sağlayarak, Karbon salınımlarını yarıya indireceklerini belirtiyorlar. Çin ise, son hafta içinde, Metan gazı sorunu için, ulusal bir plan geliştireceğini açıklamakta…
Bakalım bu kez, ne sonuç ne olacak? Dileğim o ki, daha önce aynı sütundaki haftalık bir yazımda da anlatmaya çalıştığım gibi, “ zirve ve zırvalar” düşüncemi yinelemem.
Türksen Başer KAFAOĞLU