Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Kışa giriyoruz. Soğuklar başladı. Paltolu, şapkalı kalın giysilerle kışa girdik. Karlı günler bekleniyor. Aile ekonomilerimiz daraldı. Temiz ve sağlıklı yaşamaya hakkımız var. Bunu, bizleri yönetenler planlayıp denetlemek durumunda. Halk sağlığı, ihmale de gelmez. Çevre yasasında yer alan Hava kirliliği Kalitesini Kontrol Yönetmeliği bazı maddelerine değişikli yapılsa da henüz yürürlükte.
Bu kış nefes almak için kapalı alanlardan dışarı çıktığımızda neler olabilir, bunu düşünüp önlemler alınmasının tam zamanı.
2023 Yılı Aralık Ayının 58 Yılın en sıcak geçen ayı olduğu Meteoroloji raporunda yer aldı. Bu durumda dahi Temiz Hava Hakkı 2023 Raporuna göre: Türkiye’de DSÖ Standartlarına uygun havası temiz kent yok. Havası en kirli 5 Kenti ise, Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak, Malatya.15 İlde THHP Platformu, hava kirliliğinin insan sağlığı üzerine etkisiyle ilgili çalışma yapıyor. Raporlarında, 2016’dan bu yana Hava Kalitesi Kontrolü ve Çözümleri yayınlamakta. Buradan alınan bilgiye göre hava kirliliğinden 2021-2022 Yılları arasında İstanbul’da 4.848 Kişi, Türkiye’de de 42.000 Kişi hayatını kaybetmiş. Bu nedenle adı ‘’Kara Rapor’’ İstanbul, Ankara ve İzmir’de bu kış mevsiminde haklı olarak insanlar, doğalgaz ya da elektrik masraflarından kaçınmak için çareler arıyor. Ev ve iş yerlerinde odun, kömür düşük kaliteli Linyit gibi fosil yakıtlar kullanılmakta. Ya da ne olduğunu bilemediğimiz kimyasal maddelerin yakacak olarak kullanılması söz konusu. DSÖ ye göre, İstanbul nüfusunun çoğu, sağlıksız hava soluyor. Hava kirliliği ölümlerinde de 5.Sırada. Ruhsal çöküşler, ani öfkelenme dışında böbrek ve solunum yetmezliği, kalp, kanser, cilt gibi her tür hastalık kapıda denebilir. Yoksul kesimin bazı yerleşim bölgelerinde, sanayi tesislerinin zehir ve kimyasal saçan filtresiz baca gazları atmosferi etkiliyor. İş yerlerinde ve çeşitli ortamlarda kullanılan fosil yakıtlar, hava kirlilik oranını katlıyor. Ya, sınır tanımadan en uzaklara dek yayılan termik santral atığı ve partiküller maddelerine ne demeli. Sağlık ve Çevre Birliği Raporuna göre, kömürle çalışan bu tip santrallerin fosil yakıt kullanıyorlar. Şayet bu durum, 2030 Yılına dek engellenirse, 843.000 Ton partiküller ve zehirli atık maddeler, havaya salınmamış olacakmış. Ayrıca söz konusu santrallerin küllerinden çıkan gaz atıklar da olumsuzlukları artırıyor. Sera gazı etkisiyle atmosferde oluşan örtüye rağmen %95 Karbondioksit petrol gazı ve diğer fosil yakıtlar, evlerde ve taşıt araçlarında kullanılıyor. Tabi, Doğalgaz da çıkardığı metan gazıyla pek temiz bir yakıt sayılmaz.
Özellikle çukur bölgelere çöken kirli hava, toplu ölümlere yol açabiliyor. Buralarda günü gününe kirlilik ölçümü zorunlu. Çökme bilgi duyuruları bir gün önceden bilinmeli ve uyarılar bu konuda da yapılmalı. Yönetenlerin spekülasyon olmasın diye duyurmak istememeleri gibi tutumlar, son derece tehlikeli olabilir.
Doğal gazın İstanbul’a bağlanması ve 1091 ve sonrası S.O S Çevre Gönüllülerinin de yoğun mücadelesiyle hava kirliliği, biraz olsun azalmıştı. İlk kez büyük bu kuruluşun yoğun çabasıyla, o tarihlerde, günü gününe kirlilik ölçümü yapan mobil 2 araç ithali sağlanmıştı. Hava kirliliğinin önlenmesiyle ilgili, Beyoğlu Taksim arasında yapılan o kitlesel İstanbullular eylemleri unutulmaz. Yurttaşlar tam destek vermişlerdi.
Kentimizin nüfusu nüfusu hızla artıyor. Ekonomik güçlükler, kontrolsüzlükler ortada. İklim değişikliği iyice hissedilir oldu. Bazı sanayi tesislerinin filtresiz baca atık salınımları özellikle gece yarısı veriliyor. Otoyollardan kaynaklanan kirliliklerle, ne yazık ki yine atmosferdeki kirlilik oranı hızla yükselmekte. Kışın da hava kirliliğinin gökdelenler arasında sirküle edilemeden sıkışıp çöktüğü durumlar zirvede. Ağaçlıklı açık alan yetersizliğinden kentliler olarak çaresiziz. Sağlığımız bu kadar ucuz değil. Yönetmelikler, denetimler, izolasyon, yeşil alan ve az katlı bina çalışmalarıyla bu soruna biraz da olsa çare bulunabilir.
Hava kirliliği hat safhada. Yakıtlar, taşıtlar vs. hava kirliliğini daha da tetikliyor. Bu sorunlara çare bulunmalıdır. S.O.S Çevre gönüllülerinin desteği ile hava kirliliği azalmışdı. Sağlığımız o kadar ucuz değil. Denetimler yapılarak çate bulunabilir.
Hava kirliliği hat safhada. Yakıtlar, taşıtlar v.s. hava kirliliğini faha da tetikliyor. Bu sorunlara çare bulunmalıdır. S.O.S Çevre gönüllülerin desteği ile hava kirliliği azalmışdı. Sağlığımız o kadar ucuz değil. Denetimler yapılarak çare bulunabilir.