Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Kemer dere, Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Civlerköyünün bir mahallesi. Dostlarımla yazın burayı görme şansım oldu. Belli bir yerden sonra arabayla gidilemediği için,Keçi yolu tırmanışlarının zorlu bir bölümünü, gençlerin de yardımıyla başardığım için mutluydum.
Burası, tarihi Antik kent kalıntılarının olduğu çok değerli bir bölge. Gök yüzüne doğru olanca azametiyle uzanan sivri tepeler, granit ve mermerden oluşmuş. Öyle ki yürürken özgürce yayılmış bir doğa ile bütünleştiğinizi hissediyorsunuz.Ulu ağaçları ve tarihi su kemeriyle, saklı bir cennetten geçer gibi. Dağların arasında yer alan su kemerinin 5000 Yıllıkolduğu belirtiliyor. Romalılar tarafından Troya’ya su nakli için yapılmış. Son yüzyılda da restore edilmiş.
Biz de bu tarihi kemer üstünde yürüme şansına sahip olduk.Gördüklerimiz inanılmazdı. Öncelikle yan duvarlarının üst kısmına döşenmiş olan taşlar, yörenin doğal dokusundan alınmaydı. Bakıldığında her biri, ünlü ressam eli değmişinceliklerdeydi. Tarih, kültür ve doğa üçlüsü arasında kendimizi bir başka türlü hissettik. Sözünü ettiğimiz taşlar, çok eski tarihi dönemlere aitti. Yıllarca ekosisteminin de etkisiyle bitkilerle sarmaş dolaş olup fosilleşmişler.Görünümleri, bazı canlılar arasındaki Simbiyotik ilişkiyi anımsattı bana. Bu muhteşem tablo, aynı zamanda canlı cansız dostluğunu da sergiliyordu.
Yükseklik korkusu olmayanlar mutlaka kemerden aşağı bakmalı. Metrelerce aşağıda pırıl pırıl sularını yansıtan dere ve nefis bir de gölet görünümü doğayla ilginç bir bütünlük sağlamış.
Kayaların arasına vaktiyle yerleşmiş olan medeniyetlerin,kültürel tarihi ve doğal yapıyı koruyarak yaşaması da dikkate değer doğrusu. Arkeolojik araştırmalardan elde edilen çanak çömlek ve belgeler burada: Bizans, Osmanlı, Yunan olmak üzere pek çok kültürün varlığını ortaya koymuş. 14-16-17.Yüzyıla ait civardaki köy yerleşkelerin de bu yönüyle çok zengin olduğu, bilgiler arasında. Bölgedeki su kaynağı ve ulu ağaçlar, her bir medeniyet için cazip hale gelmişse de bazı köyler: afetler, mübadeleler gibi nedenlerle 1800’lü Yıllarda terk edilmiş.
Biraz ilerdeki, doğal manzaranın arasında yer bulmuş bir köy kahvesine girdik. Tabelada ‘’Dedenin Yeri’’ yazıyordu. Burada bir Alevi dedesi var dedi, önceden de gelen arkadaşlar.Bahçesindeki tahta masanın etrafına yerleştik. Acıkmıştık.Fazla bekletmeden, elde açılmış yufkayla sarmalanmış ısırgan otlu gözlemenin tadına doyamadık. Odun ateşinde pişirilmesi de ayrı bir lezzet katmıştı tabi. Yanındaki sıcacık semaver çayıile gerçekten de nefisti. Bize hizmet veren sevimli genç çiftin,iş bölümü, güler yüzleri dikkat çekiciydi. Dingin bir sohbet sonrası ayrılırken ‘’burada bir alevi dedesi varmış, onu göremedik’’ dedim. Modern görünüşlü mekan sahibi genç adam ‘’Ben dedeyim’’ demez mi? Şaşkınlığımı gizleyemedim ‘’Ama nasıl? ben sakallı daha yaşlı biri olmalı, diye düşünmüştüm’’ deyince, çevremdeki dostlardan bir kahkaha koptu. Meğerse, babası dedeymiş, ona el vermiş. Şimdilerde de, dede oymuş.
Bu güzel öyküyü okurlarımızla paylaşmak bile çok güzel.Ülkemiz, doğa harikası tarihi kültürel zenginliklerle dolu. Kim bilir daha ne çok değerli yerlerimiz var.
Diğer ülkeleri gezenler oralarda, özgün değerlerin ortaya çıkarılıp; özü değiştirilmeden nasıl korunduğunu iyi bilirler.Dünyanın başka bir yerinde olmayan nitelikli değerlerimiz var.Ancak üzülerek söylemeliyim ki, çoğu, bakımsız, kontrolsüz ve hatta çöplük ve tuvalet yeri haline getirilmiş. Kıymet bilelim ve değerli varlıklarımızın, denetlenip korunmasını yurttaşlar olarak, yetkililerden isteyelim. Bu mirasların, anlatılarak gençliğe aktarılması gerek. Hiç değilse, bunu yapalım.
Antik kent görünümlü çok değerli bölgelerimiz var. Tarihi antik kent kalıntılarının bulunduğu. Bazı yerlerin, afet vs. nedenlerle terkedildiği biliniyor. Kimbilir daha ne kıymetli yerlerimiz var. Buraların kıymetini bilmeli ve sahip çıkmalıyız.
Merhaba,
Kemerdere’yi ne güzel anlatmışsınız. Kemerdeki taşları, tarihi izleri sizin sözlerinizden sonra bir kez daha görme isteği oldu. Yazınızı “dede” yle de paylaştım, çok memnun oldu. Yine bekliyorlar. Sevgiler 🌿