Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Gördük ki doğanın, betonlara, amaç dışı kullanımlara isyanı büyük ve acımasız. Uyumsuz kullanıldığında yıkıp geçiyor. 11 İlin nasıl enkaza döndüğüne tanık olduk. Aslında riskli yerleşke tarzı değiştirilip; güvenli bir yaşama dönüştürülebilir. Yeşil ütopya ile: ekonomik, sağlıklı bir yaşamı, bilimsel ve gerçek yanları ile ortaya koyma zamanı. Sorunları derinden yaşayanlar olarak, ileride daha büyük kayıplar vermek istemiyoruz. Acımız geçebilecek gibi de değil. O halde, depremde dümdüz olmuş 11 İl örneğinden ve sıfırdan başlayarak farklı bir ortamın yaratılabilmesi için: neyin, nasıl yapılması gerektiğini, birlikte kurgulayalım. Düşlediğim öneri yumağındaki önerecekler, bölgesel köklü bir ‘yaşam modeli’ oluşturuyor: Geniş gri söz konusu alanı, yeşile döndürmek için: öncelikle: toprağı, suyu, zemini, havzayı, ovayı, gölü, kapsayan, bölge etüd planlaması yapmakla işe başlanmalı. Ormanlık alanlar, molozlardan temizlenip geliştirilmeli. Malatya’nın kayısı ağaçları gibi, illere has dikimler çoğaltılmalı. Ekenek yerleri yeniden düzenlenip geliştirilmeli. Doğal gübre üretimi ve ata tohum düzenekleri bilimsel yöntemle hazırlanmalı. Üretim alanlarında, ürün değerlendirme tesisleri kurulmalı. Üreticilerin yürüttüğü kooperatifleşmeler, emeğin değeri açısından çok gerekli. Rüzgar, güneş gibi yörenin çeşitli doğal kaynağından temiz enerji elde edilmeli. Söz konusu sistemlerin kurulacağı bölgeler tespit edilip, işler duruma getirilmeli. Toplu taşıma ve otomobil gibi çevreyi kirletmeyen elektrikli taşıt araçları ile, ulaşıma geçilmeli. Bu durumda kirlilik azalacaktır. Zarar gören ya da yok olan kültürel miraslar, liyakatli eller tarafından aslına uygun olarak yerini bulmalı. Yöre sakinlerinin, sağlıklı yaşam istemlerinin dikkate alınacağı, görüşmeler yapılmalı. Zemin etütleriyle sağlam olarak belirlenen yerlerde, Asbestsiz, güvenli malzemelerle: su kanalizasyon, elektrik, doğal gaz, gibi pilot bölge alt yapı planı gerçekleşmeli. Şimdi sıra: güvenli, tek katlı, içinde her konforu, rahatlığı, yalıtımı olan konutlara geldi. Nasıl mı? Japonya’nın 9 üstü şiddetindeki depremlere dayanıklı, konforlu, maliyeti betona göre 10 kat küçük; 300 Yıl ömürlü olduğu söylenen; 2 Saatte kurulan, Dome evleri, ithal edilerek ya da üretilerek. Öncelikle, tek katlı bahçeli ve ferah ev yerleşkeleriyle, betona paydos diyerek. Her evin bahçesinde kompost gübre elde etme düzeneği yer almalı. Bu basit yöntemle hem yiyecek atıkları değerlendirilmiş hem de ücret ödemeden bahçelerde kimyasal maddeler kullanılmamış olur. Tarıma uygun alanlarda, özellikle de gençlerin kullanımına açık, bostanlar olmalı. Buralarda üretimle ilgili: imece, sergileme, festival, hasat eğlenceleri, yarışmalar yapılmalı. Bu girişim ekonomiye katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda, rehabilite ve paylaşım sağlayacaktır. Bölgede üreticilerin yöneteceği kooperatifler mutlaka oluşturulmalı. Belediyelerin ücretsiz olarak hayvan barınma ve bakım yükümlülüğü olmalı. Büyük ve küçük baş hayvanların, doğal beslenmeleri için, çayır ve meralar oluşturulmalı. Bölge sakinleri, yeni yaşam biçimine geçiş sürecinden önceden bilgilendirilmeli. Mahallelerde: kültürel buluşma, etkinlik, eğitim, sanat merkezleri ve spor alanları içeren düzenlemeler yapılmalı, Okul, üniversite, resmi daire, vb. oluşumlar bölgenin zemini sağlam olan farklı bir yerinde olmalı. Yerleşim bölgelerinde: Mahalle parkları; yürüyüş ve bisiklet yolları olmalı. Ütopya: Çoğu zaman gerçekliğe yelken açar. Ben de düşlerimi paylaştım. Sanırım artık ‘’başka bir yaşam mümkün’’ deme zamanı. Maliyeti son derece düşük. Emeği, özgünlükleri, tüm doğal ve kültürel değerleri, yeniden yeşertip koruma altına alan, çok kısa dönemde devreye sokulabilecek; uzun soluklu ve sağlıklı bir yaşam yolu seçilmeli. Çoğu ülkede böyle denemeler var. Gerçeğe dönüşebilecek ‘’sürdürebilir yeniden başka bir yaşam’’ ütopyasını paylaşmaya, geliştirmeye, yayılmasını sağlamaya, var mısınız? Yurttaşlar olarak doğal dengeyi bozmayan benzer modeller de geliştirebiliriz. Belki de: düşüncelerimizle, hazırlanmakta olan belediye deprem planlarına bir katkımız olur.
Fazla zaman yok.
Bir doğa gazabına daha uğramadan ‘yaşamsal değişimle’ ilgili ses getirebilmeliyiz.
Dikkate değer bir öneri.Değerlendirilmeli.
Çok başarılı bir çalışma olmuş. Tebrik eder ve devamını dilerim hocam. Kaleminize sağlık..
Harika olur Türksen Ablacım, keşke olsa bu irade ama nerede? Tüm m iktidar taliplileri de rant peşinde olmasa keşke! Umudum, gezi gencliginde!
Mevcut siyasi kadrolar bu söylediklerini yapmaz ne yazık ki! Bu harika yazı ve önerilerini ileteceğim ilgili tanıdıklarıma. Beynine kalemine sağlık. Sevgi ve saygılar. Uzun ve sağlıklı yaşa!