Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Kadın Haklarının çokça konuşulduğu şu günlerde, Yazar Asuman Kafaoğlu Büke’nin, yeni yayımlanan ‘’Tablodaki Kadın‘’ adlı kitabında ‘kadın sorunları’ farklı bir açıdan da ele alınmış. Eserde: eski dönemlere ait çoğu ünlü erkek ressamın tablolarında görüntülediği, kitap okuyan kadınlarla ilgili betimlemeler dikkat çekici. Üstlerindeki giysileriyle;bulundukları mekan; beden dili figürleri ve yüz mimikleriyle kadınların, ünlü tablolarda yansıtılan dışavurumları, o dönemlere ait gerçekleri de anlatmaya yetiyor.
Ayrıca mitolojik anlatılardan başlayıp sanat tarihi süreçlerindede, dayatmacı erkek egemen anlayışın günümüze dek uzanan izleri, farklı yönleriyle ortaya konuyor kitapta.
Anlatımlara göre: geçmişte de toplumsal her tür katılımı engellenen kadınların, ellerine geçen kitapları büyük bir açlıkla okumaktan başka şanslarının olmayışı nedeniyle, dünyayı ve olan biteni keşfedebilmeleri önemliymiş.Kadınların duygu ve düşüncelerinin karşı cins tarafından merak konusu olmasının temelinde de bu gizem yatıyor olsa gerek. Erkekler için Kadın: melek mi, yoksa bir şeytan mıydı?Kitaplardan edindikleri, acaba onları değiştirir miydi? Bu yanıtlar temelinde, onları kontrol altında tutup, geri planda olmalarını sağlamak, egolarının yönlendirdiği bir gereklilikti o dönemlerde de. Ortaya çıkan bu yapıtlardaki kitap okuyan kadınların, gizemli hallerini içeren görüntüler; her biri üzerinde yapılan anlatı ve yorumlar: bazı ünlü erkek ressamların, aynı zamanda kadınlarla ilgili merak, kuşku ve korkularını, eserlerine de yansıttığı yönünde. Söz konusu kitaptaki betimlemelerin, ünlü tablolar üzerinden yapılması,sadece okurlarını o dönemlere götürmekle kalmayıp; bu günleri de düşündürmekte. Sevgili Asuman Kafaoğlu Büke’nin, kitabındaki betimleme ve yorumlarla yer alan pek çok değerli tablo, yıllardır değişik ülkelerde korunarak sergileniyor. Onlara bu kitapla da ulaşıp dikkatlice bakıldığında, gerçeklerle yüzleşme fırsatı bulunabilir.
Pablo Picasso ‘’kitaplı yüzücü kadın’’ ‘1937’ Picasso Müzesi, Paris; Ağlayan kadın ‘1937’ Tate Modern Londra; Rembrandı van Rijn ’’Okuyan yaşlı Kadın Azize’’’1631’Rijks Museum Amsterdam, gibi çeşitli ülkelerin sanat müzelerinde; Vincent Van Gogh ’’Roman Okuru Kadın’’ ‘1888’ Özel Koleksiyon’da, yer alan sadece birkaç örneği de, okurlarımızla paylaşmak istedim.
Ne yazık ki, eski tarihlerden günümüze dek uzanıp gelen dayatmalarla, çoğu kadın dış dünyaya kapalı tutulmak isteniyor ve onların bilgilenip, değişmesinden korkuluyor.
1990’da, İstanbul’da kitap okuyan, yazan, sanatın edebiyatın siyasetin bilimin zirvesine ulaşmış; eserler veren başarılı kadınların yapıtları, bilim kadınlarımız tarafından arşivlenip, ‘’Kadın Eserleri Kütüphanesi ve bilgi Merkezi Vakfı’’Fener/Balat’ta, tarihi bir binada, okurlarına açılmıştı. Sivil toplum hareketlerindeki kadın katılımcılarla, panel, tartışma ve söyleşilerde buluşuluyordu. Aslında, benzer temel çalışmaların yaygınlaşması umut verici ve görünen o ki, kadınlar çoğunlukla bilgiye ulaşımı seviyor. Ama hala günümüzde: siyasette, program, panel ve söyleşilerde, iş yerlerindeki üst yönetimlerde, işyeri tercihlerinde, açıkça cinsiyet ayrımcılığı yapılmakta. Artıkkadına cinsel obje olarak bakan zihniyet değişmeli ve onlarıngücüne güvenilmeli. Akıllı, üretken ve başarılı kadın yerine;sadece fiziksel güzelliğin ön plana konduğu farklı anlayışlar, oülkeleri geriye doğru sürükler. Dünyadaki: iklim krizini, ekosistemi, sağlıklı yaşamı, ekonomileri, toplumsallığı; çöküş haline getiren; insanlığa sırtı dönük; var olan her şeyleri tüketen sistemi, ancak: kitap okuyan bilge, çağdaş ve yürekli dünya kadınlarının değiştirebileceğini düşünüyorum.
Kadınlarımız, eğitimli, kültürlü olmalı. En iyi iş lerde, yerlerini almalı. Kemal Atatürk, Dünya üzerindeki herşey kadının eseridir demişir. Kadınlarımız, çağdaş, yürekli ve cesur olmalıdır.
👏🏻👏🏻