Araştırma Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Haberlerimiz bu ay da yine doldu taştı. “Nisan 2025’’ Yazımı, tam da yayına göndermişken İstanbul’da aynı ayda meydana gelen 6.2 Kuvvetindeki deprem paniği gündemimize oturdu. Her türlü felakete alıştık artık. Geliyorum demeden gelebiliyor. Yine de tedbirli olmak ve kurtulma umudu taşımak gerek. Büyük bir deprem anında ve sonrasında yaşananları anımsamaktayız. 94 Kişinin yaşamını yitirdiği ile ilgili 9 Duruşma da sorumlularına tahliye kararı verilmesi şaşırtıcıydı. Farklı fikirleri öğrenmek ya da duymak beni mutlu ediyor. Buna birlikte düşünce alanı oluşturmak diyelim. Onun içi yazılarımın yorum ve tartışmaya açık olmasını çok istiyorum. Hani bir sergide sizi cezbeden sürrealist bir tabloya takılıp, uzun uzun düşünür ve üretirsiniz ya, işte öyle olmalı ki topluma sunulan yazılar daha da anlam kazansın. Okurun kattığı zenginlik, duygu ve yorumun objektif bir genişlik içermesi çok değerli.
1 Mayıs, Baharın, renkli uyanışını sergilediği, doğanın coştuğu bir Bayram. Ama aynı zamanda İşçinin emekçinin tüm dünyada halkları üzerine kurulu bayramıydı 1 Mayıs. Benim anımsadığım bayramlar, dostlarla birlikte yaşanan güzelliklerdi. Yüzleri güldüren, içleri ferahlatan şeyler hala varsa kutlanmalı. Ama biraz da bu özel günleri, kimin nasıl yaşadığı ya da gördüğü önemli. 3 Mayıs Astım Günü. Nefes almakta zorlanmak hem çok riskli hem de yıpratıcı olsa gerek. Sigara ve kirli hava bu hastalığın baş düşmanı. 4-10 Mayıs arası Hıdırellez kutlamalarında kırlar, yeşil alanlar etkinliklerle dolup taşar. Mitolojik inançlara göre, 5 Mayıs gecesi şans ve bereket istemleri yapılır. Dileklere eklenecek çok şey var. Bu yaz susuz kalmamak ya da başka şeyler.. Çünkü yaz sıcakları basınca bu yaşam kaynağımıza çok ihtiyaç duyulacak. Özellikle tüketici sayısı fazla olan İstanbul’un en önemli barajı Sazlıdere etrafında 24 Konut yapma projesi, suları kullanılamayacak hale dönüştürebilir diyor, uzmanlar. Bu satırları yazarken sıkı bir yağmur bastırdı, boğucu havanın ardından. Sapanca’daki yazlık bungalov’ların içindeki gizli kameraların tespiti yasal olmayan ve özel alana bir müdahaleydi. Bazı Diyaliz çetesi skandallarına dikkat! 11 Mayıs’ta Anneler Günüydü. Kapitalist sistemin ticari yönü, duyguları özünden saptırmaktan başka işe yaramıyor. Ama hala Pırlata, altın, ya da pahalı hediye reklamları yapılıyor. Anneler için en güzel armağan içten sevgi, iki çift güzel söz ve bir kır çiçeğidir bence. Ayrıca, kadınları çocuk yapma makinası ve cinayet kurbanları olarak değerlendiren düşünceler, ne kadar yanlış.
Minguzzi Ahmet cinayet davası ve sosyal medya yasakları, yine sabah günaydın programlarımızda ön plandaydı. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Kurtuluş Savaşını başlatmak için Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla anılan bir önemli gün. Anlam itibariyle ve genç kuşağımızın geleceğiyle yakından ilgili. Geleceği onlar inşa edecekler. Gençlerden söz açılmış iken Bloomberg’e göre, son 3 Yılda yurt dışına göç eden genç sayısı 286.000 Kişiymiş. Genç İşsiz oranı, araştırmalara göre değişiyor. Örneğin TÜİK’in verdiği 2024 Raporunda 3.098.000 Gencin işsiz olduğu bilgi yer almış. Euro News’e göre, üniversite mezunu işsiz sayısı 15 Yılda 10 Kat artmış, Yine eğitimle ilgili yetkililerin 2023 ve 2024 Yılları arasındaki verilerini esas alan BBC Türkçe haberine göre, 612.000 Çocuğun okul dışı kaldığı belirtiliyor. 1956’larda 19 Mayıs’ta çemberlerle yaptığımız dansların heyecanını anımsıyorum, ne güzeldi. Bu ay, demokrasi savunusu, insan sevgisi, dürüstlüğü ve sanatçı yönü ile tanınan Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik. Onu, son yolculuğu için, her kesimden sevenleri uğurladı. Tören çıkışı Parti Liderine yapılan saldırı da tuz biber ekti. Hayvan Hakları Yasasının iptaline Yüksek Mahkemenin Ret Kararı Vermesi tüm hayvan sever savunucuları yaraladı. Emeklilerin “Taş kaynatıp yiyoruz protestosu” Gençlerin enerji yükü tamdı. Üreticilerin “traktörleriyle Yozgat’ta hak istemeleri” ilgi çekti. Ne yapalım arada bunalıp arada sevinerek yaşamlarımızı sürdürüyoruz, havalar bulanık da olsa..!
