Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Hoş geldin yeni yıl, diyerek başladık 2024’e. Bir yılı devirip öbürüne girerken, önceki sürecin gündeminde yer alan sorunlar bitmiş olmuyor. Bıçak sırtı gibi kesilip atılamıyor. Yine aynıları bizimle olacak. Hani ara sıra sıkıntılarımızı geride bırakmak için uzaklara gitmek isteriz ya, yine de nereye gidersek gidelim kafamızda yer eden düşünceler peşimizi bırakmaz. İşte biz de yeni yıla, eski yüklerimizle birlikte girdik. Ne var ki zorluklarla baş etmeyi göze almak gerek. Herkese şimdiden kolay gelsin. Çoğunlukla yılın ilk ayında, önümüzdeki 365 Günün durum değerlendirmesini yaparız. Daha da eklenecek yeni sürprizleri hiç hesaba katmayız. Hangi ay vergi ödenecek? Gider ve gelir durumumuz ne olacak? Sağlık kontrolleri için ne yapmalı? Aile ve dost ilişkileri nasıl düzenlemeli? Bunlarla ilgili kayıtlar tutarız. Ben de öyle yapıyorum. Haftalık takvimime bakıp, hangi günlerde ne yapılacağını rahatça görebiliyorum. Hatta şimdiden şifreye benzer korkunç notlarımla günlerim de dolmuş gibi. Sanırım bu, belleğin fazla yüklenmemesi için iyi bir yöntem. Her yurttaşın nerede olursa olsun yapması gereken bir sürü işi vardır. Yasalara uygun hareket etmek, randevulara geç kalmamak, ödemeleri yapmak, dostları unutmamak gibi. Aile büyüklerimiz erdemli dürüst birer yurttaş olmayı öğretirdi bizlere. Zararını gördük mü? Hayır. Ama işin acı veren yanı artık bu algı da geçerliliğini yitirdi. Çevremizde örülen kuralsızlık ağı, ağır basıyor. Keyfilikleri bu yüzden yadırgıyoruz. Torbalardan her an, bizleri ilgilendiren ne tür yasal kararlar çıkacak diye merak ediyoruz. Seçimler yaklaştı. Sonucu ne olursa olsun köprüden önce son çıkıştayız. Ancak daha sonrasında, pencereden göreceğimiz tablonun üstünde sis mi yoksa güneş parıltısı mı olacak, bilemiyoruz. Neyse biraz da nostaljiye ve bu günkü gerçeklere bakalım. Çocukluğumuzda çoğu kez yılbaşlarında lapa lapa kar yağardı. Nerede, o sıcacık kestaneyi soba üstünden almanın; yeni yıla kar topu atarak girmenin keyifli günleri? Noel baba, süslemeler, tombala heyecanı unutulabilir mi? O özel günlerde, çocuklara bilgisayar ve marka ayakkabı değil, boya kalemi, kitap ya da kumbara armağan edilirdi. Dostlar toplanıp eğlenirlerdi. Teknoloji ile birlikte, toplumsal yapılar da her geçen yıl değişti. Tabi mutluluğu arama şekilleri de. Daha sonraları, birilerinin pazarı olduk. Kapitalist sistenim hevesli tüketicileriydik. ’’İşini bilen yürüdü’’ Her şeyler özelleştirildi. Serbest Piyasa Ekonomisi tanımı anlamını yitirdi. ’Yap İşlet Devret’ derken bu günlere gelindi. İpin ucu kaçtı. Yani demem odur ki, artık tut tutabilirsen. Gelinen şu günlerde her evde buz dolabı var ama çoğunun içi boş. Kestanenin tanesi 15tl, simit 10 tl. Haydi yeni yıla girdik diyelim. Ama yaşamak çok zor. Yine de geride kalan değerlere sıkı sıkı sarılmalı. Diğer taradta da doğal dengenin ve iklimin gözle görülür değişimiyle ortaya çıkacak felaketleri bekler gibi bir halimiz var. Örneğin kışın hava kirliliğinden her yıl ülkemizde yaklaşık 40.000 Kişinin öldüğü, resmi raporlardaki bilgiler arasında. Karbon salınımlarıyla ilgili olarak, dış dünyaya ağır vergi ödeniyor. Temiz enerji çalışmalarına hız verilmeli. Soğuk günlerde özellikle Kadıköy’ün çukur semtlerine kirlilikler çöker. İlgili yetkililer: günlük ve haftalık hava kalitesi ölçüm raporlarını, şeffaf olarak duyurmalı. Bu kırmızı alanlarda, özellikle yaşlılar kronik hastalığı olan için, ölümcül sorunlar yaşanabilir. Tehlike önceden bildirilmeli ki yurttaşlar önlem alabilsinler. Aralık ayına kayan asit yağmurları hem canlıları hem de alıcı ortamları olumsuz etkiliyor. Yaşamsal güçlükler, savaşlar ve sürpriz gelişmeler durağan olamıyor ne yazık ki. Sadece ekonomi değil, eğitim sistemi ve kadın cinayetleri aldı başını gidiyor. Emeklilere verilen maaş müjdesine söylenecek sözleri, sizlere bırakıyorum. Üzerimize düşen yasal hak ve yurttaşlık görevlerimize de vaktinde sahip çıkmak tek çare gibi. Üzücü durumlar yaşamadan üzerimizdeki sis perdesini biraz olsun kenara itelim. Yeni yıla sağlıklı ve güçlü girmeliyiz. Usulen de olsa önümüzdeki sürecin, huzurlu ve aydınlık olmasını dileyelim sevgili dostlar.
Yeni yıla girdik. Yeni yılda inşallah herşey ok güzel olacak. Hava kirliliği, hala kar yağmadı. Pahalılık hat safhada. Maaş artışları ,beklenilen artış olmadı. Pahalılık karşısında çok az. İnşallah yeni yılda iyi şeyler olacak. Hayırlısıyla.