Bellek Kadıköy Dönem Başkanı Ayşen ERTE
Ankara`da doğan Dilek (Yetkin) Işıksel, Üsküdar Amerikan Kız Lisesini bitirdikten sonra, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi`nden 1972 yılında mezun oldu. 1996 yılına kadar Ankara ve İstanbul’un çeşitli eğitim kurumlarında resim ve sanat tarihi dersleri veren sanatçı, çeşitli kentlerimizde 40 kişisel sergi açtı, yurt içi ve yurt dışında 75`den fazla karma sergiye katıldı. Bu etkinlikler arasında 2004 yılında Paris’te “MAC 2000 Sanat Fuarı” ve 2006`da yine Fransa’da “Sanary-Sur-Mer” bienali, Türkiye’de ise 2015 ve 2017’de TÜYAP, 2019’da “Art , Ankara Çağdaş Sanat Fuarı” ve 2020’de “Step İstanbul Sanat Fuarı” gibi önemli organizasyonlar yer almaktadır.
Genellikle, yağlıboya, kuru pastel ve çini mürekkebiyle çalışan Işıksel`in resimlerindeki tema seçiminde, önceleri natürmortlar, Kalamış – Fenerbahçe peyzajları, deniz ve deniz dibi, balıklar ve deniz kızları yer alırken, sanat hayatının 30. yılında gerçekleştirmiş olduğu “Tarihi Yarımada” adlı sergisinden bu yana zengin kültürel geçmişiyle muhteşem İstanbul ağırlık kazanmıştır. Bu yeni dönemde kompozisyonlarının özünü, İstanbul`un 2000 yıllık kültür mozaiğini şekillendiren camiler, Ayasofya ve melekleri, Galata kulesi ile çevresi, iç mekanlar ve zaman kavramı oluşturmaktadır. Ancak İstanbul`u simgelemeleri nedeniyle eski motiflerinden laleler ve balıklar da resimlerinde varlıklarını sürdürmekte olduğu, böylece sanatçının tüm temalarının kompozisyonlarında yer aldığı izlenmektedir.
Işıksel’in 2004’de Ankara’da açtığı sergisini 17 Ocak günü ziyaret eden Sn. Talat Halman’ın anı defterine yazdığı satırlar, sanatçının yapıtlarını çok güzel açıklamaktadır: “Sayın Dilek Işıksel’in eserleri soyadından da ilham alarak birer “ışık seli“ olmuş. Hem de birer renk ve hareket ayini. İstanbul’un ruhunu ne güzel yansıtıyorsunuz. Bedri Rahmi’nin ruhu da şad olmuştur. Benim gözüm gönlüm yüceldi. Işıksel sanatı Türkiye’ye, İstanbul’a, dünya estetiğine ulu bir armağan. Var gücümle kutluyorum.”
Işıksel, kendi resimlerini ise şu satırlarla açıklıyor; “İçime sindirdiğim birlikte yaşadığım şeyler zaman içinde resmimin parçalarını oluşturuyorlar. Kalamış’taki Todori Kilisesi, Fenerbahçe Parkı’ndaki ağaç, birdenbire açılıveren bir beyaz yelken, gökyüzünde ve denizdeki binbir türlü renk, titreşimler, bir anıt gibi yükselen selvi ağacı, evdeki mangal, çiçekler, mavi lamba… Dünya kültürünün incisi İstanbul’un sanatsal zenginliğini resimlerimde renk katmanları ve dokularla yansıtırken, Ayasofya’nın meleklerini İstanbul’u ve barışı sonsuza kadar koruması için başköşelerde uçuruyor, kuyruklu yıldızları da mutluluk ve sevinç için İstanbul’a yağdırıyorum… Kimi zaman biçimlere, çoğunlukla da renklere kapılıyorum. Konular, kendimi dışa vurmak için sadece bir çıkış noktası, resmin yüzeyini halletmek için bir araç aslında… Boyanın tadı, benekler, büyük renk lekeleri, beni tasarladığımdan daha değişik bir yerlere götürüyorlar. Resim yapmak benim için başlarken sonunu hep merak ettiğim bir serüven sanki… Coşku olmazsa, insan kendi duyarlılığını hatta kararsızlığını tuale aktaramazsa, resim yapmak neye yarar ki?”
İstanbul – Beyoğlu/Kuledibi’ndeki atölyesinde başlattığı çalışmalarını, 2017 yılından bu yana Kadıköy-Göztepe’de sürdüren Dilek Işıksel’in 2021 yılı Mayıs ayında “Galeri FE” ’de açmış olduğu son kişisel sergisi; “Saf Sevginin Kanatlarında” adını taşımaktadır.