Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Eğer dar gelirli bir yurttaş, başını sokacak bir evin sahibi ya da kiracısıysa; daire sakini olarak apartman ortak giderinden üstüne düşen payı ödemek durumunda. Ama nasıl?
Bilindiği gibi, Kat Mülkiyeti Yasasına göre: apartman daire sayısı, Altının üstünde ise, toplantı yapılıp bir yönetici seçilir. Bu görev, sorumluluk ister ve oldukça külfetlidir. Onun için kimse pek de sahiplenmek istemez. Yıllar önce, oturduğum apartman hizmetlisi Sıtkı efendinin emekli olacağı dönemdi. Hizmette kusur etmezdi. Onurlu ve düzgün bir kişiliğe sahipti. Çocukları ve torunlarıyla yıllarca evin izbe bodrum katındaki sorunlu bir dairede yaşayıp durmuşlar. Emekli olamıyordu çünkü, birikmesi gereken kıdem tazminatı ne yazık ki henüz ortada yoktu. Israrla söz konusu ödemenin yapılmaması için nedenler aranmaya başlandı. Hatta oturduğu tek göz odalı daireden çıkarılıp; oradan gelir elde edilmesi de, önerilmişti. Hiç de insani olmayan bu durum hoşuma gitmedi. İşte sırf bu nedenle, yönetici olmayı kabul ettim. Amacım söz konusu emekçinin mağdur edilmesini önlemekti. Yüklü miktarı toparlayıp, bir veda toplantısı düzenledim, Sıtkı efendiyi de davet ettim. O, durumu pek anlayamamıştı. Hak ettiği yasal tazminatı ve ödenmeyen sigorta primlerini ödeyip kendisine, verdiği emek için teşekkür ettim. Bu seremoniden etkilenip, yüzü kızaranlar da olmadı değil. Yaşlı başlı bu kişinin, o gün yaşadığı mutluluk, görülmeye değerdi. Zamanla maliklerden ister istemez de olsa, topladım söz konusu miktarı. İçimi kocaman bir huzur kaplamıştı. Ayrıca, bu vesileyle kat Mülkiyeti yasasını da, madde madde ezberlemiş oldum. Şayet bir apartmanda, geçimsizlik; giderleri toplayamama sorunu varsa, işler daha çapraşık hal alıyor. Bazen durum yargıya ve hacize kadar uzanabiliyor. Ne yazık ki bu ortamda: ödentileri isteyenin de, veremeyenin de kendine göre haklı nedenleri var. Apartman içi dertler her geçen gün çıkmaza doğru gidiyor. Bilindiği gibi, yönetimi tarafından, daire sakinlerinden her ay alınan yüklü paylar, giderek artmakta. İyi de böyle bir yükün altında ezilenler ne yapacak? Yasaya göre: ortak alana ait olan elektrik, su ve doğalgazın sürekli artış gösteren faturaları; standart asansör bakım ve tamir ücreti; hizmet gören kişinin sigorta pirimi; aidatı: kıdem tazminat payı; temizlik malzeme ve aksam harcaması; eskiyen bozulan yerlerin tamiri; ‘şayet varsa’ dışardan sözleşmeli yönetici aylığı, hepsi birer gider kalemi. Tabi her şeye sık sık zam geliyorsa; giderler de, aynı oranda yükselip, kat sakinlerine yansıyor. Evinin taksitini ödemekte zorlanan; miras kalan evinde, ucu ucuna geçinmeye çalışan; emekli maaşı dışında ek geliri olmayan; işsiz ama başını sokacak sadece bir evi olan; birkaç arkadaşıyla bir araya gelip kirayı denkleştirmeye çalışan kesim, ne yapacak? Artan ortak gider paylarını nasıl karşılayacak? Bu yük ve korkuyla nasıl yaşanır ki? Ödemesini yapamayan yüzlerce kişiye açılan icra dosyaları gündemde. Bu durum, bazıları için gerçekten içinden çıkılamayacak kadar zor. Emekli deyip geçmeyin. Kendisi, ailesi ve de bu ülke için, yıllarca çalışıp katma değer yaratmış, yıpranmış kişilerden söz ediyoruz. Birikimli, saygı değer, rahat yaşamayı hak eden büyüklerimizden yani. Anımsıyorum da:1980-90‘lı Yıllarda, çalıştığım iş yerinde grev yapılır, emekçiler haklarını alabilirdi. Onların gelecekleriyle ilgiili umut ve hayalleri vardı. Çoğunun daha çalışırken evi, arabası, hatta bir de yazlığı olurdu. Apartman ortak gideri çok azdı ve ödeyememe diye, bir sorun yoktu gibi. Birikim yapabilirlerdi. Ömürlerinin geri kalanını sakin ve rahat geçirebilmeyi düşünürdü çoğu. Aldığım maaşla ileride: ilacımı da alabilir; sahipsiz kalırsam huzur evine de gidebilirim, diyebiliyordu bir emekli. İnsan onuruyla yaşamayı hak eden eli öpülesi birikimli büyüklerimizin, itilip kakılmadan barınma, geçim, bakım, ilaç alabilme haklarına yeniden sahip olmalarını; yemyeşil parklarda, hobi alanlarında özgürce bir yaşam sürmelerini istiyoruz.
Aynıyla fikrinizi paylaşıyorum ve katiliyorum varolunuz.
Apartmanlarda maalesef bu tür sorunlar yaşanıyor. Ankara’da bizim sitede, bizim blok’da da apartman görevlimiz de her bakımdan mükemmel. Kariyer sahibi, maddi durum çok iyi olan, karşı komşum, görevliyi çıkartalım, yöneticiliği bir firmaya verelim diyor.Tabii ki, toplantıda o görevlimizi çıkarıcak diye Yöneci adayı olduğu halde hiç oy alamadı. Ben de yönetici olmuşdum.İyi bir görevli çok önemli.Arızaların bile hemen üstesinden geliyor.Bazı insanlarda bu insanları ezme hastalığı var.Çok üzülüyorum. Allah bu insanlara vijdan versin.
Geçen hafta bu konuyu yazmışdım.