Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Yılbaşı, insanların yıl boyunca yaşadığı yoğun günlerin stresini atıp yeni yıla mutlu ve umutla girdiği gündür. Dünyanın her yerinde göreneklere ve aile ekonomilerine göre kutlanıyor. Tabi insanların mutlu ve güler yüzlü olduğu; eğlencelere daha çok vakit ayırdığı günleri anımsayarak, yeniden yaşamış gibi oluruz. Ben de birkaçını hiç unutamam. Çocukluk yıllarındaki kutlamaların heyecanı bir başkadır. Biz de, küçükken çoğunlukla babam annem ve ağabeyimle, evimizdeki sıcak mutluğu paylaşırdık yılın döneceği gecelerde.
Birkaç gün önceden ev, balon, grafon kağıdı ve ışıklarla süslenir; yemek düzeninden, giysilere ve armağanlara dek, sıra dışı telaşlı bir hazırlık içinde olunurdu. Akşamı beklemek oldukça uzun gelirdi. Sevdiğimiz yemeklerin kokusu dayanılmaz, beklentiler ise doruktaydı. Gecenin belli saatine dek hoşça vakit geçirirdik. Soba üstündeki kestanelerin dumanı tüter; annem keman çalıp güzel sesiyle şarkılar söylerdi. Daha sonraki yıllarda, eğlenceye gerçek değerini veren eşimle, değişik ortamlarda kutlamalara katılama şansımız da oldu. Çoğu kez, aile eş dost ve arkadaşlarla evlerde toplanılırdı. Hoş sohbetlerle, yiyip içmek; birinci Çinkoyla başlayan tombala; hep bir ağızdan söylenen şarkı türkü oyun ve kahkahalarla sabahı nasıl ettiğimizi bilemezdik. Daha sonraları, gazino, kulüp ve büyük otellerin özel programlar dönemi başladı. Özellikle gelir düzeyi uygun olanlara, bu tür kutlamalar daha rahat gelmişti. Şık giysi ya da tuvaletler giyilir; özel yeme ve içmeler eşliğinde, solistlerle coşup komedyenlerle gülünürdü. Piyango çekilişleri sonrası, yılın şanslıları alkışlanırdı. Zamanla, her şeyde olduğu gibi, kültür değişimiyle birlikte eğlence anlayışı da farklılaştı. Dans etmenin yerini, dansözler ve onlara taş çıkartırcasına pist alanına fırlayıp oynayanlar, almıştı. Evde kalmayı seçenler için, özel televizyon programları düzenlenirdi. Farklı illere ya da kırsala giderek birkaç günlüğüne değişiklik isteyenler de vardı. Bu özel gün için seçenek çoktu. Ülkemizde, herkes kendine göre mutlu olmayı seçebiliyordu.
Kapitalist ve sosyalist iki ülkede, farklı yeni yıl kutlamalarında bulunmak da ilginç anılarım arasında yer aldı, 1960 Yılını 61’e bağlayan gecede New York’daki Broadway’de bir kutlamanın tam da ortasındaydık. Hava kararınca otelimizden çıkıp birkaç adım attık ki, elimize rengarenk mini borazanlar tutuşturdular. Çevremize doğru yaklaşan yüz binlerce çılgın insanın, o garip kulak zarı patlatan boru sesleriyle bir anda meydanda birikivermesi, inanılmaz bir görünümdü. Benim gözümle. Aslında tam da bir gürültü kirliliği yaşanıyordu. Alışık olmadığımız için açıkçası epeyce şaşırmıştık. Kalabalıktan otelimize dönme sansımız da yoktu. Çok katlı Times Square binasının dev ışıkları göz kamaştırıyordu. Saat 12.00 de müzik ve gürültüler eşliğinde, yüksekten atılan beyaz kar konfetileri, havai fişekler ve ışıklı pano yazılarıyla, yeni yıla girilmiş oldu. Kadehler havaya kalkmış, kucaklaşmalar başlamış ve bir olay çıkmamıştı. Bir başka anım da: Sovyetler’in dağılmasından önceki sürece rastlar.
Tarihçi, edebiyatçı, yazar ve sanatçı dost gurubumuzla o gün Moskova’daydık. Yılbaşı kutlaması için, rehberimiz bizi en görkemli eğlence yerlerinden birine götürdü. Yiyecek ve içecekler su gibi akıyordu masalarda. Bir süre sonra nefis aryalar söylenip topluca Kalinka dansları yapıldı. Geniş ve iç içe olan salonlardaki insanlar çılgınca eğleniyor, masaları dolaşıp kutlama yapıyorlardı. Her şey rüya gibiydi. Burada da en ufak bir rahatsız edici taşkınlık yaşanmamıştı. Son yıllarda yaş ilerledikçe rahatı ve sakinliği arar olduk. Yeni yılı evimizde karşılamak, bize daha iyi geldi. Ne var ki: gülmeyi, eğlenmeyi herkesin; özellikle de gençlerin hak ettiğini düşünüyorum. Zor günlerde Aziz Nesin’den gülmeceler okumak iyi geliyor. Ayrıca, Sanat kültür, estetik, spor, eğlence paylaşımı, ilaç kadar önemli. Her geçen gün, şartlar güç de olsa gülmeyi unutmamalı. Ne demişler ‘’Bir kahkaha, bir kilo pirzola yerine geçermiş’’
Türksen hanım, ne güzel anılarınız var. Benim de aynı zamanda yaş günüm. Yeni yılı ve yaş günümü aynı gece kutluyoruz. Müzikli bir yere giderek eğleniyoruz. Çünki gülmeye, eylenmeye çok ihtiyacımız var. Eski yıla güle güle, yeni yıla hoş geldin diyoruz. Ama bu arada bir yaş daha alıyoruz. Yeni yılda herkese mutluluklar diliyoruz.Sevgilerle.
Türkmen,hanımdan daha nice güzel yılbaşı anıları okumak isteriz.
Saygılarımla
Şiir tadında bi yazı olmuş Türksen hanım. Eski günler daha güzel daha umut diluydu sanki.