Araştırmacı Çevre Yazarı Türksen Başer Kafaoğlu
Yaşam doğaçlamasını ayda bir, bulunduğum pencereden paylaşmasam olmaz. Öyle inanıyorum ki, dertleşmek çoğumuza iyi gelecek.
Yılbaşı hazırlıkları şimdiden başladı. Bol ışıklı vitrinler ve ışıl ışıl abartılı görseller baş döndürüyor. Yeni yıla umutla girmek isteyen gençler, keyifle, bu parıltılar önünde selfi çekiyorlar. Bazıları da, ‘açım’ diye dolaşıyor. Böyle bir çelişki keşke hiç yaşanmasaydı.
Akşam üstü, gece ve sabahlar, genellikle soğuk ya da ıslak; kısa sürede kararan günler, çalışan kentlilerin koşuşturmasıyla geçiyor. Fırsat yaratıp da sahil yürüyüşü yapabilenler şanslı. Lodosla çalkalanan deniz, basık hava, bulutlu ve asi rüzgarla eğilen ağaç dalları, kışı fısıldıyor. Sonunda iklim değişimi hepimizi yorgun da düşürüyor. Bu mevsimlerde, Kadıköy nüfusunun daha da artıp yoğunlaşması, pek çok sorunu da beraberinde getirmekte. Kırsalda, kışın yakılan odun kokusunun yerini, kentte, baca ve egzos gazları, kimyasallar, savrulan partiküller, alıyor. Yağışlı, rüzgarlı ve puslu günlerde, asit yağmurlarına maruz kalmamak olası değil. Restoran ve kafelerin, açık hava bölümlerinde kullandıkları tepe ısıtıcıları, cazip bir teknik gibi görünse de; hem sağlığa hem de atmosfere olan, ısıl etkisiyle zarar veriyor.
Çevremizdeki dost canlılarla yaşam oldukça gelişkin. kumrular, pencere önlerinde, masum ve delici bakışlarıyla, dost ellerinden yiyecek bekliyorlar. Benekli martı yavrularının, ufacık şirin görüntüleriyle, denizde pike yapması görülmeye değer. Semtimizdeki sokak kedileri besili ve kargalar kendinden emin. Her bir canlı türü, kışa merhaba demeye hazırlanan bir yaşama tutunmuş gibi.
Kış sebzelerini taze taze yemeyi özlemişiz. Etiketleri cep yaksa da, lahana, pırasa, havuç, karnıbahar, kereviz tezgahlarda. Meyve ve Sebzeyi eskiden olduğu gibi mevsiminde tüketmek daha ucuz ve yararlı. Çoğu ailenin sağlıklı ve ekonomik beslenme düzenekleri, önümüzdeki yıl için, yazdan tasarlanmış gibi. Mali durumu elverişli olan kırsal ilintili kentlinin, yaz aylarında biraz daha ucuza alıp değerlendirdiği, salça, turşu, kurutulmuş meyve, sebze, tarhana, reçel gibi gıdalar, ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Bunları yapamayanlar da var. Gönül ister ki hiç kimse, bu kışı soğukta aç, susuz ve mutsuz geçirmesin.
Mevsimin değişken havasında, sağlığa daha da fazla özen göstermek gerek.
Kış aylarını seven virüslerden uzak kalabilmek için, herkesin, kendi doktoru olmasında yarar olduğu; biraz da, önceki yıllardaki deneyimlerle öğrenildi. Maskeler, hijiyen ve mesafe yine bizleri bekliyor. Aman yine evlere kapanmak durumunda bırakılmayalım da. Bilindiği gibi, Geçtiğimiz süreç acılarla doluydu. Sevdiklerimiz, kayıp gitti. Onları özlüyoruz.
Aralık ayı, bir gün yaz bir gün kış. ince giysileri henüz terk edemesek de; palto kazak bot ve şemsiye dönemi başladı gibi. Kışın yükü, yaza göre hayli ağır da olsa; bir kaç ay sonra, yeniden yazın geleceğini bilmek iyi bir duygu. Yeter ki, daha başka onarılamayacak külfetler, binmesin üstümüze.
İlçemizdeki kültürel etkinliklerin çoğalması, en büyük şansımız. Sosyalleşmeye dostluklar geliştirmeye çok uygun. Zor bir yılı geride bırakırken; değerli dostlarımızın, 2023 Yılında, istediği tüm güzellikleri yakalamasını diliyorum.