Türksen BAŞER KAFAOĞLU / BELLEK – KADIKÖY
Artık havalar soğmaya başladı, akşamları özellikle üşütüyor. Bizim gibi uzun yaz geçirenlere de kışlık evlerin yolu göründü. Biliyor musunuz Moda’mızı da epeyce özledim. Ama istanbul’luların bu yıl neler yaşayacağını kestiremiyorum. Yeni varyantlar, ekonomik ahval, kirlilikler, ulaşım, kalabalık , gürültü, iç yakan yoksulluklar, baskılar, faturalar, ısınma , elektrik , internet, seçim şokları vb. bitmek tükenmek bilmeyen sorunların ne olacağını, bizleri nasıl etkileyeceğini düşünmek bile yoruyor. Mega kentliler olarak olarak aslında bu yıl saydığım yüklere hazır olmalıyız.
Çanakkale’nin Zeytinleri bu sene çok bol ve sağlıklı. Çekirdekleri iri, etli kısmı az ama çok lezzetli. Bu nedenle daha çok, fabrikalarda zeytin yağı elde ediliyor. Gemlik zeytini aşısı yapılanlar etli oluyor. Ayın ortasından sonuna dek pahalı işçiliğe rağmen zeytin hasatları yapılacak. Bazıları da konu komşu, akrabağ ve arkadaşlarıyla imece usulü toplayacak mahsulünü.
Yörenin domatesleri kırmızı bir yumurta görünüşünde, daha ziyade salça ya da kahvaltılık için elverişli, tabi onun da ucuz ve genetiği ile oynanmamış olanlarını bulmak çok zor. Ayrıca Üç Yıldır Tuta denen, sineklerlerin bu önemli ürüne yerleşip yayılmasıyla, çoğu tarlaların kuruduğunu, bunun önüne geçmek için gerekli olan ilacın, hem çok pahalı olduğunu hem de kalıcı bir zehir içerdiği gerekçesiyle kullanılamadığını, sağlıklı domateslerin gittikçe azaldığını söylüyor üreticiler. Pazarlarda da ürünlerini satabilmek için, biraz da bunalmışlık ifadesiyle “Bunlar tarlalaadan aha ekolocik be yahu” demezler mi? Görüldüğü gibi sıkıntılar çok yönlü.
Her yaşta ve her yerde sürekli doğru ya da yanlış bilgi aktarımları oluyor. Kırsalımızda yetişen meyve sebzelerin, evlerde becerili bir şekilde değerlendirildiğini, bu aylarda, üzümlerden şarap damıtıldığını duyuyorum. Dün dip komşuma, yerdeki bir eski sineklik üzerine serilmiş koyu renkteki parçaların ne olduğunu sordum. Üzümlerden yaptığı ev şarabının küspelerini kuruttuğunu söyledi. “Peki de ne yapacaksınız bunları?” dedim, bakın neler anlattı: “küspeleri bir köylü dostuma vereceğim tavuklar için çok yararlı, aslında İtalya’da küspelerin içindeki çekirdeklerden yağ da çıkarılıyor, ama bu haliyle toprağı besleyen nefis doğal gübre olarak da kullanılıyormuş“ Aktarlarda üzüm çekirdeği satıldığını, sağlık açısından da önemli olduğunu duymuştum ama yeni bilgi de eklenince düşündüm ki, çoğu bitkimizi A dan Z ye değerlendirip yarar sağlamak olası. Her mevsimin ürünleri bu yollarla bizleri, hayvanlarımızı ve toprağımızı besleyip zenginleştiriyor. Şimdilerde de karpuz kavun domates vb… çok tüketilen sulu yiyeceklerin atıklarıyla, hem ev ekonomisi hem de doğal ve hijyenik olması nedeniyle, bahçelerin bir köşesinde, kompost gübre yapılmasında yarar var.
Kalın giysiler, ısınma telaşı burada sürekli kalanlarda da başladı.
Artık havalar erken kararıyor. Sabahlar, akşam üstleri ve geceler soğudu, Ama gün ortası sımsıcacık. Rüzgar özgürlüğünü ilan etmişçesine ve pervasızca esip dışarda ne varsa sürükleyip uçuruyor. mavi kargalardan başka çok kuş sesi yok artık. Onlar da kış dönemine göre vaziyet almış görünüyorlar. Ama bu aylarda güneşin sıcaklığı ve rengarenk yansıması, kocaman bir ay, uçuşan beyaz iri kelebekler doğal yaşamın tadı tuzu. Gelecek yaza nasıl gireceğimizi merak ediyoruz. Bakalım..Tabi en önemlisi, sağlam ve sağlıklı durabilmek ve bilmeceli kış senaryosuna hazır olmak.
Türksen Başer Kafaoğlu
Değerlendirmelerini,şiir gibi.Yeni bilgilerde öğreniyoruz.Tesekkürler.