Biz denizciler için iki önemli gün vardır. Barbaros’un Preveze deniz muharebesini kazandığı 27 Eylül 1538 ve Çanakkale deniz zaferinin kazanıldığı 18 Mart 1915. İstanbul Yelken Kulübü 27 Eylül’e en yakın hafta sonunda Gölcük Donanma kupası yarışlarını yapar. Bu sene 62. senesi bilmediğim bir sebepten 8-9 ekim tarihine alınmış ,canım sıkıldı .18 Mart’a da en yakın tarihte ise Çanakkale zaferi yarışlarını yapardık. Bu sene zaferin 107. Yıl kupası 19 Mart’ta doğru tarihte yapılacak.
Her sene olduğu gibi bu 18 Mart içinde yeni resimler göstermek isterim. Bir tanesi Fransız “Le Miroir” dergisinin 19 Aralık 1915 tarihli sayısının kapak resmi. İnsanı baktıkça üzen bir resim. Altında Türk parlamenter subay savaşta gözlerini kaybetmiş ama beyaz bayrakla İngiliz siperlerine gidip , iki tarafında ateş kes yapıp , ölü ve yaralılarına sahip çıkmasını istemiş. İngiliz komutan hemen taşıdığı beyaz bayrağı alıp bu saygı gerektiren jest için düşmanın koluna girip onu Türk cephesine geri götürmüş.
Bu Çanakkale savaşı dünyanın yaşadığı son centilmenler savaşıdır. Çok yakın cephelerde karşı cepheden gelen sesler duyularak savaşılmış ve iki tarafta birbirine saygı duymuştur. Siperden sipere atılan el bombaları ve kurşunlar durunca genç erler birbirlerine tütün ve konserve atmışlardır. Yaralı bir Anzac askerinin çırpınışını gören Mehmetçik kurşunlara aldırmadan yürümüş ve yaralı düşman askerini sırtlayarak tedavi görsün diye kendi siperine götürmüştür.
Evet savaş korkunç , vahşi bir olay ama , ondan sonraki savaşlara bakınca ve sivil halkın üstüne atom bombası atıldığını , şehirlerdeki apartmanların üstüne bombalar yağdırıldığını , hastahanelerin ve okulların bombalandığını ve de yaşlı ve çocuklar dahil bir çok masum sivilin öldüğünü görünce Çanakkale’de insanların savaştığını , sonraki savaşlarda insan kılığındaki hayvanların savaştığını düşünüyorum. Çanakkale’de savaşan yiğitlere bu günkü Rusya Ukrayna savaşını göstersek , biz savaştık bunlar katliam yapıyorlar derlerdi herhalde.
18 Mart deniz zaferi bayramımız kutlu olsun, sizlere bu gün anısına elime yeni geçen Fransız dergisinin kapağını, Çanakkale’nin girişinin iki tarafını , Avrupa tarafında Mehmetçik Feneri ve Anadolu tarafındaki Kumkale’nin o günlerde çekilmiş resimlerini paylaşıyorum. Bir de savaş sırasında İngiliz ve Fransız gemilerinin nerelerde olduğunu gösteren panoramik resmi paylaşıyorum.
Son bir sözümde aksaçlımız Binali Yıldırım’a , köprünün temeli atılırken dediği gibi geçilmez denen Çanakkale geçilmedi, sadece üstüne köprü yapıldı. Biz denizcilerde defalarca Çanakkale’yi geçeriz ama tuttuğumuz seyir defterlerimize hiçbir zaman Çanakkale geçildi yazmayız. Mehmetçik feneri bordalandı diye olayın kaydını tutarız.
Seyhun Binzet